İşletmelerde büyüme söz konusu olduğunda ilk akla gelen gösterge büyük olasılıkla daha fazla ciro elde etmek oluyor. Bununla birlikte birçok şirket hikayesi gösteriyor ki ciro odaklı büyüme şirketin nakit yönetimini gerektiği kadar dikkate almadığında geri dönüşü zor bir felaketin sebebine de dönüşebiliyor.

İçinden geçtiğimiz belirsizlik ve yüksek finansal risk döneminde tüm şirketlerin nakit yönetimine her zamankinden daha fazla odaklanmaları gerektiği şüphe duyulmaz bir gerçek. Aylık, haftalık ve hatta günlük nakit durumu takibi çok ama çok kritik.

Bununla birlikte nakit yönetimi sadece tahsilat ve ödemelerin takibinden ibaret olmayacak kadar detaylı ele alınmalı diye düşünüyorum. Örneğin bir nakit akış tablosu yönetime hangi soruların yanıtlarını gösterir bir göz atalım.

Cevabını bilmemiz gereken ilk temel sorular şunlar:

Para şirketimize hangi kaynaklardan giriyor ve hangi yükümlülükler için çıkıyor?

İlgili dönem sonunda net nakit durumumuz nedir? Artı mı eksi mi veriyor? 

Peki Nakit Akış Tablosunu 3 temel kategoride nasıl okuruz? İşte bazı örnekler:

1. Temel faaliyetlerden elde edilen Net Nakit Giriş / Çıkışı

Ticari alacak tahsilatları

Ticari borç ödemeleri

Personele ödenen ücret ve benzeri yükümlülükler

Vergi ödemeleri

2. Yatırım faaliyetlerinden elde edilen Net Nakit Giriş / Çıkışı

Menkul kıymet veya duran varlık satışından tahsilatlar

Duran varlık alımlarından kaynaklı nakit çıkışları

Benzer varlıklar alımından kaynaklanan ödemeler

3. Finansal faaliyetlerden elde edilen Net Nakit Giriş / Çıkışı

Kullanılan kredilerden nakit girişi / kredi ve faiz ödemeleri

Ortakların şirkete koyduğu ilave para / şirketten çektiği para

Temettü ödemeleri

Bir şirketin nakit akış tablosu bu detayla gözden geçirildiğinde ilk değerlendirilmesi gereken alan elbette Temel İşletme Faaliyetlerinden kaynaklı net nakit durumu olmalıdır. Zira şirket temel faaliyetinden nakit yaratamıyorsa, sağlıksız bir büyüme söz konusu olabilir. Ayrıca şirketin bankasında dönem sonunda hatırı sayılır bir nakdinin olması da her zaman ticari faaliyetin nakit yaratan bir operasyon olduğunu göstermeyebilir. Örneğin işletmenin rutini olmayan bir işlem, duran varlık veya iştirak satışı gibi, dönem sonu nakit durumunu büyük ölçüde etkileyebilir. İşte nakit akış tablosunu bir yönetim aracı olarak kullanmak suretiyle tüm bu yönleriyle nakit hareketlerinin özetini kararlarınızda kullanabilirsiniz.

Her 1 birim satış sonucunda nakit durumunda beklenen x birim sonuç nedir? İşte size yine nakit yönetiminde dikkate alabileceğiniz bir metrik sorusu. Bu soruyu yanıtlamak için ise 7 temel kaldıraçtan ve bunlara yönelik hedeflerden hareket edebiliriz. Benim kullanmayı sevdiğim tabirle, kontrollü büyümenin 7 harikası şunlar:

  1. Fiyatlar: Fiyat artışlarına yönelik hedefler
  2. Adet (Volüm): Satış adetlerinin artırılmasına ilişkin hedefler ve stratejiler
  3. Satılan mal ve/hizmetin maliyeti – Brüt Kar: Optimum satın alma maliyeti, kaynakların kullanımında verimlilik gibi hedefler ve stratejiler
  4. Operasyonel giderler (OPEX): Bütçe içinde kalmak, verimlilik hedefleri
  5. Ticari alacaklar: Tahsilat yönetimi ve devir hızı hedefleri
  6. Stoklar: Minimum stok yönetimi, devir hızı hedefleri
  7. Borçlar: Borç ödeme döngüsünün alacak tahsil hızıyla uyum hedefi, kredi maliyetlerini düşürme, kur riski yönetimi

Her bir gösterge için mevcut durumdaki sayısal değerler belirlendikten sonra, temel performans kriterlerine (KPI) yönelik dönemsel hedeflerin ataması yapılarak süreç yönetilebilir. Şirketler genellikle yıl sonu hedeflerini gerçekleştirecek 3’er aylık KPI rakamlarını kullanmayı tercih etmektedirler.

Atama nasıl yapılabilir diye düşünüyorsanız, şöyle örnekleyebiliriz. Fiyat ve adet ile ilgili hedefler satış bölümüne, satılan malın maliyeti hedefleri seçilen stratejiye bağlı olarak satın alma ve finans bölümüne, opex finans ve insan kaynakları bölümüne, stoklar planlama ve satın alma bölümüne, alacaklar satış ve finans bölümüne atanabilir.

Şirketinizin kontrollü büyümesine yönelik adımlarınızda bu kaldıraçları ne ölçüde kullanır, düzenli olarak ölçümler ve hedeflerle büyütmeye odaklanırsanız emin olun, o derece ayakları yere basan bir şirketiniz olur.

Bu kadar yazdıktan sonra temennim şudur: “Ölçmediğiniz hiçbir şeyi kontrol edemez, kontrol edemediğiniz hiçbir şeyi yönetemezsiniz” diyen Peter Drucker’ın bu sözünü pusula olarak alır ve sizlere fikir vermeyi hedeflediğim 7 harikayı kullanarak şirketinizde harikalar yaratırsınız.

İşletmeniz kontrollü büyüme için ne derece potansiyel taşıyor? Değerlendirmek isteyenleri Ücretsiz İşletme Analizi yaptırmaya ve çıkan sonuçlara göre varsa potansiyeliniz üzerine bir görüşme yapmaya beklerim.

Sevgiler,

Belma Öztürk Gürsoy

ActionCOACH İşletme Koçu