Finansal okuryazar mı, uyurgezer mi? Siz nasıl hissediyorsunuz? İşletmenizde işlerin kontrolünüzden çıktığını düşündüğünüz oluyor mu? Ya da daha fazla proje alarak veya ürün satarak gerçekten para kazanıp kazanmadığınızdan ne ölçüde eminsiniz? Şirketinizdeki büyük resmi iyi okuduğunuzu söyleyebilir misiniz? Bu sorular sizi duraklattıysa, bilin ki işletmenizdeki rakamların ölçümlenmesi, takibi ve raporlanmasına ilişkin gelişim alanlarınız var. 

Bir şirketin büyümesi ve para kazanması için pazarlama ve satış en önemli fonksiyonlarıdır şüphesiz. Bununla birlikte gerçek karlılığımızın hesabını tutmak, alacaklarımızın zamanında tahsili için bir sistem kurmak, para bağladığımız veya borçlanarak temin ettiğimiz stoklarımızın miktar ve tutarlarına hâkim olmak en az daha çok satmak kadar önemli. En sık karşılaştığımız soru, satışlarımı iyi kötü artırıyorum ancak nedense iki yakam bir araya gelmiyor, bankada neden hiçbir zaman para olmuyor?

Para nerede?

Para nerede? Bu soruyu ele alalım ve gelin bir şirketin belli bir tarihteki varlıklarının, borçlarının ve öz kaynaklarının bir fotoğrafı olan bilançosuna göz attığımızı varsayalım. İlk dikkatimizi çeken müşterilerden alacaklarımızın bilanço toplamının neredeyse yüzde kırkını temsil etmesi. Hatta merak edip, şirketin bir yıllık satışları toplamına ile kıyaslıyoruz. O da ne, alacak toplamı, satışların yarısına denk geliyor. Oysa ki benim müşterilerime tanıdığım en uzun vade 90 gün. Bu sonucu daha iyi anlamak için alacaklarımın detayını ve ne kadar geçmişten kaynaklandığını incelemek istiyorum ve görüyorum ki ben sahada daha fazla satmakla meşgulken ve bir de tahsilat için bir takip sistemi kurmadığımdan, vadesi çoktan dolan ve ödemesini yapmayan birçok müşterim var. Şimdi anlamaya başlıyorum ki kazandığımı sandığım para hala şirketin dışında.

Bilançoya bakmaya devam ediyorum. Bankalara ve faktöring firmalarına borç seviyem bir önceki yıla göre hayli artmış. Neden? Üretim ve personel maliyetlerini karşılayabilmek için sürekli borçlanmışım ve borçlanma maliyetlerim tavan yapmış. Yeni üretim hattı için satın aldığım makinanın finansmanı için kullandığım bir yılın altında vadeli kredi ise en yüksek bakiye veren borçlarımdan biri. Zamanında tahsil etmediğim para, bir de daha fazla borçlanmama neden olmuş.

Karlılığıma göz atmak istiyorum ve gelir gider tablosuna uzun bir aradan sonra ilk kez bakıyorum. Satışlarım artmış, çok mutlu oluyorum ancak kısa sürüyor, brüt kâr marjım bırakın artmayı ciddi oranda düşmüş. Belli ki maliyetlerime daha detaylı bakmam gerekiyor.

Endişe etmeyin, bu yazıyı mali tablo analizini size yaşatmak için kaleme almadım. Amacım, kontrolü nasıl ele alacağım, nelere ihtiyacım var diyenlere hem fikir vermek hem de ilk yapmaları gerekenlere ilişkin kısa bir derleme sunmak. 

Para kontrolü için ne yapalım?

Para kontrolü için ne yapalım? Diyorsanız, işte size bazı öneriler,

  1. Öncelikle, şirketinizin bilanço ve gelir tablosuna düzenli ve aylık olarak bakmaya zaman ayırın. Sadece aklınıza geldiğinde veya işler kontrolden çıktığını hissettiğinizde değil. 
  2. Para nereye bağlanmış, nerede bekliyor bu soruların yanıtları sizde olsun. 
  3. Bir önceki dönemin satış, maliyet, gelir ve giderlerini referans alarak mutlaka bir bütçe hazırlayın. Aylık olarak gerçekleşen rakamları, bütçenizle karşılaştırın ve kontrolü ele alın. 
  4. Bütçe ile birlikte, bir nakit akış tahmini tablosu hazırlanmasını ve size aylık ve haftalık olarak nakit durumunuzun, alacak ve borçlarınızın raporlanmasını sağlayın. 
  5. Müşteriden alacaklarınızı sıkı takibe almak üzere, vadelerini ve varsa gecikme gün sayılarını gösteren bir yaşlandırma çalışması hazırlanmasını sağlayın ve düzenli olarak takip edin. 
  6. Borçlanma maliyetlerinizi takip edin, yüksek maliyetli finansman kaynaklarınızı değiştirmek üzere bir plan yapın. 
  7. Uzun vadeli yatırımlarınızı yine mutlaka uzun vadeli kredilerle finanse edin.  

Tüm bunlar için destek ihtiyacınız olursa, beni nerede bulacağınızı biliyorsunuz.☺ “İşletme koçluğu” sayfamı ziyaret ederek size uygun programı seçebilirsiniz.

Sadece yukarıda bahsi geçenleri yapmaya başlasanız dahi, şirketinizin yönetiminde uyurgezer modundan, finansal okuryazar moduna geçmek için iyi yol almış olacağınızı garanti ediyorum.

Sevgiyle ve sağlıcakla kalın.

Belma Öztürk Gürsoy

ActionCOACH İşletme Koçu